Onkolog Dr. Haluk Nurbaki, Akit Gazetesi, 17.10.1996
...1945'ten itibaren Allah'ı inkâr şeytanlığı bilim dünyasında itibarını kaybedince aynı yıllarda başlayan ve bilimsel hüviyet kazandırılmak İstenen ufo soytarılığı gündeme gelmiştir. "Koskoca evrende Yalnız biz mi varız? Bizden önce nice gelişmiş varlıklar vardır" sloganıyla ortaya çıkanlar ilâhi mesajı ve Kur'an'ı inkâr etmenin temsilcileridir. Nitekim eski Yunan'ın çok tanrılı devrinden ‹Mısır firavunlarına kadar birçok hadiseyi uzaylılara bağlayarak› sözü nereye getirmek istediklerini hakiki mü'minler anlar.
Deccal henüz göreve başlamadan ilme katılan bu yalanla birlikte genetik şifreler ve bilgisayarlar üzerinde daha birçok yalanlar sergilenecek ve bunlar ilim gibi gösterilecektir.
Çok önemli bir nokta ise bilimsel yalanları yutturmak için insanın zihnine indirilen darbelerdir. Eğer insan zihni sağlıklı olmasa onun düşünsel bilincini bilimsel bir yalanla aldatamazsınız. Halbuki şer kuvvetler önce insanların düşünsel bilinçlerini tahrib etme metodlarını geliştirmişlerdir. Bu metodların en önemlileri yanlış tutkular ve görüntülü müzikle beynin o kıymetli yeri olan bilinci saptırmadır. İşte Deccal'ın asıl ayak sesleri son yıllarda dev gibi büyüyen bu insan zihnini tahrip salgınıdır. Bu operasyonun fark edilerek Mü'minlerin bu felaketlerden kurtarılması için Fahr-i Kâinat Efendimiz inananlardan çok şey beklemektedir...
9 - 10 - Namaz kıldığı zaman, bir kulu engelleyeni gördün mü?
11 - Gördün mü (ne dersin?), ya o (kul) doğru yolda olur,
12 - Veya kötülüklerden sakınmayı emrederse?
13 - Gördün mü, ya bu (adam, hakkı) yalanlar, yüzçevirirse,
14 - O adam, Allah'ın kendini gördüğünü hiç bilmiyor mu?
15 - 16 - Hayır, hayır! Eğer o, bu davranışından vazgeçmezse, and olsun ki biz, onu perçeminden, o günahkâr ve yalancı perçeminden tutup cehenneme sürükleriz.
17 - O zaman o taraftarlarını yardıma çağırsın.
18 - Biz de Zebanileri çağıracağız.
Haberler
Güzel Sözler
Cesaret insanı zafere, kararsızlık tehlikeye, korku ölüme götürür.
Yavuz Sultan Selim
Keser gibi olma hep bana hep bana, balta gibi olma hep sana hep sana, testere gibi ol bir sana bir bana.
Anonim
Başkası düştü mü, ‘çürük tahtaya basmasaydı’ deriz. Kendimiz düşünce, bastığımız tahtanın çürük çıkmış olmasından şikâyet ederiz.
Cenab Şahabettin