Lapsekili
  Mahir Kaynak'tan
 
mahir kaynak'ın belli aralıklarla ifade ettiği ve kamuoyundaki genel anlayışla çelişen fikirleri: * dünya, 11 eylül'den önce küresel sermaye olarak adlandırılabilecek ve abd içerisinden demokratlar kanadıyla yakın irtibatlı büyük bir gücün ulus devlet lerin kontrolüden çıkarak kendi siyasi projelerini uygulayacak bir siyasi güce sahip olduğu bir yapıyken, bu olaydan itibaren yeniden ulus devlet lerin hakim güç olduğu iki kutuplu abd-rusya yapısına doğru gitmektedir. bu durum dünya üzerindeki bazı stratejik ülkelerde renkli devrimler le el değiştiren siyasal iktidarların yeniden karşı devrimlerle yıkılmasıyla da gözlemlenebilmektedir. * abd, petrol fiyatlarını yükselterek rusya'yı kasten diriltti. bu sayede dünya yeniden iki kutuplu bir yapıya doğru yöneldi. iki kutuplu bir yapı, abd'deki cumhuriyetçi kanadın temsil ettiği dünya görüşü açısından daha çok kutuplu veya küresel sermaye nin daha etkin olduğu bir dünyaya göre daha iyidir. kontrol edilmesi daha kolaydır. * dünya ekonomik sisteminde devlet planında lider olmak; petrolü kendi ihtiyaçları için garanti altına almaya değil, petrol fiyatlarını istediği gibi kontrol altında tutabilmeye bağlıdır. * petrol üzerinde etkisini kuramadığı için ab'nin siyasi geleceği ve dolayısıyla türkiye'nin ab macerası da bitmek üzeredir. 11 eylül sürecinden sonra dünya üzerindeki stratejik ağırlık, ekonomik yöntemlerden ziyade askeri yöntemlere doğru kaymıştır ya da kaydırılmıştır. uluslararası ağırlığa sahip bir askeri gücü olmayan avrupa bu durumu öngörememiş, kovboy masaya silahını koymuş ve poker oyununu sona erdirmiştir. * abd ve avrupa tek bir güç odağı değildir. aksine birbirinin rakibidir. * ingiltere, abd ile her durumda menfaatleri birlikte olan bir devlet değildir. ortadoğu'da halen önemli etkinliği olduğu gözardı edilmemelidir ve avrupa ile birlikte hareket ederek onunla tam entegre olmaya da çok hevesli değildir. kürt meselesi hakkında ise bugüne kadar duyduğum en radikal fikir mahir beye aittir: * pkk'nın dayandığı ideolojik temel, türkiye devleti ile kürt unsurların entegrasyonu açısından aşiret yapısına göre daha elverişliydi. türkiye akıllı davranarak kendisine karşı kullanılan pkk olayını kendi lehine çevirebilirdi ve çevirmeliydi. buna karşılık türkiye, gidip aşiretlerle ittifak yaptı ve koruculuk sistemini getirerek onların yanında yer aldı. halbuki pkk, ideolojik olarak aşiretlerin feodal yapısına karşıydı ve asıl düşmanlarının başında bu aşiret yapısı geliyordu. türkiye eğer bu ideolojiyi kullansaydı, fertleri aşiret hegemonyasından kurtarır ve onları şehirlileştirip ekonomik özgürlüklerini kazandırarak vatandaşı oldukları devletle ve yaşadıkları bölgeyle özdeşleşmelerini sağlayabilirdi. bunun yanında bir aşiretin bir ülkeden kopup başka bir ülkeye geçişi tek bir pazarlık ile bitirilebilecek kadar kolaydır. türkiye uzun yıllar çok iyi ilişkiler geliştirdiği barzani ile acaba bugün niçin düşman olma noktasındadır? düşünmek lazım.... düşünmek ve anlamaya çalışmak. gündelik meselelerde boğulmamak. geleceğe yönelik olarak ülkemiz vatandaşlarının ve gücü elinde bulunduran unsurların ideolojik sularda boğulmadan işbirliği yollarını aramaları lazım. anlaşabilmek, uzlaşabilmek lazım...
 
   
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol